Törende; Başkan Seçer’in yanı sıra, CHP Mersin İl Başkanı Adil Aktay, Mersin Ticaret ve
Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Ayhan Kızıltan, MTSO Başkanı Hamit İzol, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Necmi Birim, Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Yusuf Değirmenci, Akdeniz Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, Erdemli Ziraat Odası Başkanı Rasim Şahin, Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Mehmet Akdoğan, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birlik Başkanı Nuri Demirbaş, Sulama Kooperatifleri Başkanları, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi üyeleri, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve daire başkanları, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar ve çok sayıda üretici de yer aldı.
Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Ayhan Kızıltan, MTSO Başkanı Hamit İzol, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Necmi Birim, Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Yusuf Değirmenci, Akdeniz Ziraat Odası Başkanı Musa Yılmaz, Erdemli Ziraat Odası Başkanı Rasim Şahin, Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birlik Başkanı Mehmet Akdoğan, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birlik Başkanı Nuri Demirbaş, Sulama Kooperatifleri Başkanları, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi üyeleri, Büyükşehir Belediyesi bürokratları ve daire başkanları, siyasi parti temsilcileri, muhtarlar ve çok sayıda üretici de yer aldı.
Büyükşehir’den üreticiye çok yönlü destek
Mersin Büyükşehir Belediyesi, üreticinin ihtiyaçları doğrultusunda sulama borusu, makine ekipman ve hayvan dağıtımı gibi çok yönlü desteklerini sürdürüyor. Sulama kooperatiflerine boru desteği de artarak devam ediyor. Düzenlenen törende; Akdeniz'e 3604 metre, Erdemli'ye 4000 metre ve Toroslar’a da 5012 metre olmak üzere toplamda 12 bin 616 metre hdpe borusu desteği yapıldı. Erdemli Ziraat Odası’na 1 adet taş kırma makinesi, Toroslar ilçesi Ayvagediği Sulama Kooperatifi’ne 1 adet ceviz soyma makinesi ve Akdeniz Ziraat Odası’na 1 adet bitkisel atık kıyma makinesi dağıtıldı. Kadınların yükünü hafifletecek hamur yoğurma makineleri de muhtarlıklara teslim edildi. Toroslar’a 7, Akdeniz'e 6, Erdemli'ye de 2 olmak üzere toplam 15 adet hamur yoğurma makinası verildi. Bu yıl 35’i kadın olmak üzere 50 yetiştiriciye 100’er adet kaz dağıtımı yapılacak. 5 üreticiye de 1000’er adet kaz verilecek. Ayrıca her yetiştiriciye, 600 kilogramlık yemler de teslim edilecek.“İnadına üretim, inadına çalışacağız çiftçi olarak”
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Milli ekonominin temeli ziraattır” sözünü anımsatarak konuşmasına başlayan Başkan Seçer, pandemi süreci ve Ukrayna’da yaşanan savaşın, tarımın değerini ortaya koyan son dönemlerin en önemli iki örneği olduğunu vurguladı. Başkan Seçer, şöyle devam etti: “Cebinizde paranız da olsa size mal satan yoksa aç kalırsınız. Halkınızı da aç bırakırsınız. Ukrayna savaşı var. Cebimizde dolar var. Rusya buğday ihracatını durdurdu. Türkiye önemli bir miktarda o bölgeden buğday, ayçiçeği alıyor. Şimdi nasıl olacak? Aç mı kalacağız? Aç kalmamak için üretmemiz lazım. Kimseye mahkum olmamak için, muhtaç olmamak için çalışmamız lazım, üretmemiz lazım, kanaat etmemiz lazım. Sadakatle, sabırla üretmek, üretmek, üretmek. Bu hak indinde olması gereken. Ama kanaatle, sabırla, sebatla üreten yurttaşlarına da biz yönetenler, onlara onların layık olduğu desteği vermek zorundayız. Hayat pahalı, enflasyon çok yüksek. Bugün sattığın ürünün parasını alıp cebine koyuyorsun, gelecek yıl üreteceğin ürünün tohumunu, gübresini, mazotunu alamazsın. Üretim olur mu? Olmaz. Bunun bir dengede olması lazım. Dünyanın neresine giderseniz gidin, her devlet, her hükümet üreticisini desteklemek zorundadır. Yoksa üretim olmaz, yoksa millet aç kalır. Çiftçinin yanında olacağız, çiftçiyi destekleyeceğiz. Mazot desteği vereceğiz, gübre desteği vereceğiz, ürünün alımlarında alım destekleri vereceğiz. Çiftçinin ayakta kalmasını sağlayacağız. Çiftçi deyip, çiftçilik deyip geçmeyin; köy deyip, köylülük deyip geçmeyin, küçümsemeyin ha sakın. Tarım dediğiniz; Türkiye'de 20 milyon hektar işlenen tarım alanı var. Az verimli, orta verimli, çok verimli. Bu üretimi yapan insanların toplam nüfustaki oranı her 4 kişiden biri, en az %25'i. Siz tarımı bitirdiğiniz zaman çiftçinin, köylünün çocuğu belediyenin kapısına dayanır. İş ister, sokakta işsiz gezer, aç gezer. O zaman siz bu milleti durduramazsınız. Sosyal problemlere neden olursunuz. Evet, inadına üretim, inadına çalışacağız çiftçi olarak.”
“İnadına, ‘Ben doğru yapıyorum’ demememiz lazım”
Çiftçiliğin büyük emek gerektirdiğini ifade eden Başkan Seçer, “Çiftçinin kazandığı para anasının ak sütü gibi helaldir. Yağmur demez, çamur demez, fırtına demez, boran demez, çocuğum hasta demez. Çocuğuna ilaç almaz, gider ağacına atmak için ilacını alır. ‘Çocuğuma daha sonra alırım. Hele şimdi idare edeyim’ der. Şimdi böyle bir helal kazanç. Biz ne yapıyoruz Büyükşehir Belediyesi olarak? Hükümet olsaydık Vahap Seçer olarak farklı konuşurdum. Derdim ki, ‘Tarım politikaları şu şekilde olmalı, bu şekilde olmalı’. Hükümetimi de uyarırdım, bakanı da uyarırdım. Ben tarım komisyonunda görev yapmış bir parlamenterim. Plan bütçe komisyonunda görev yapmış bir parlamenterim. Tarımı da, tarımda üretimin ne olduğunu da, tarım desteklerini de pekâlâ bilirim. Gidişat doğru mu? Tartışılır. Vatandaş, çiftçi, üretici, ‘Çok şükür, bereket versin’ diyorsa söyleyecek hiçbir lafımız yok. Ama az önce söylediğim gibi, ‘Sattığım üründen aldığım parayla, bir dahaki yılın üretimini yapamıyorum, evimin geçimini sağlayamıyorum’ dediği noktada kafamızı önümüze eğip bir düşünmemiz lazım. İnadına, ‘Ben doğru yapıyorum’ demememiz lazım. Ben Mersin Büyükşehir Belediye Başkanıyım” diye konuştu.“Mersin önemli tarım topraklarına ve imkanlarına sahip bir ilimizdir”
Üreticilere Büyükşehir Belediye Meclisi’ni takip etmeleri çağrısı yapan Başkan Seçer, “Meclisi canlı izleyin. İzliyor musunuz? İzlemiyorsanız hata yapıyorsunuz. Verdiğiniz oya saygısızlık yapıyorsunuz. Verdiğiniz oya saygı göstermek için, verdiğiniz oy karşılığında Meclise gönderdiğiniz Meclis üyelerini, verdiğiniz oy karşılığında seçtiğiniz belediye başkanının ne yaptığını denetlemeniz lazım. Cumhurbaşkanının ne yaptığını, hükümetin ne yaptığını denetlemeniz lazım. Bizlerin de sizlere hesap vermesi lazım. Hep söylüyorum, Türkiye kimsenin babasının çiftliği değil. Mahkeme kadıya mülk değil. Bu koltuk benim babamın malı değil; Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğu. Görevimi yaptığım sürece, insanların teşekkürünü, hayır duasını aldığım sürece, onları mutlu ettiğim sürece o koltuk için bana destek olur. Ama hata yaparsam, belediyeyi zarara uğratırsam, israf edersem, size getirdiğim 10 liralık hizmeti bin liraya yaparsam, belediyeyi çökertirsem, ülkeyi batırırsam o koltukta bir daha bir saniye kalmamam lazım. Zaten bunun kararını verecek olan da halktır, sandıktır. Sizin o koltukta bizleri bir saniye dahi oturtturmamanız lazım. Demokrasi böyle bir şeydir” ifadelerini kullandı. Mersin’in önemli bir üretim ve tarım bölgesi olduğunun bilinciyle hareket ettiklerinin altını çizen Başkan Seçer, “Mersin önemli tarım topraklarına ve imkanlarına sahip bir ilimizdir. Türkiye'nin en değerli illerinin başında gelir. Allah bize her şeyi vermiş. Denizi, dünyanın en yakışıklı Toros dağlarını, havası güzel, suyunu vermiş. Her şeyden önemlisi çalışkan, birbirine saygılı, sevgili halkını vermiş. Mersin halkı; böyle çalışan, üreten, taştan, topraktan ekmeğini çıkaran bir halktır” diye konuştu.
“Kadınlarımız evin direğidir. Ülkenin de direği kadınlarımızdır”
Projelerde kadınlara pozitif ayrımcı bir anlayışla yaklaştıklarını ve Belediye kademelerinde de aynı anlayışı yürüttüklerini ifade eden Başkan Seçer, “Neden biliyor musunuz? Kadınlarımız evin direğidir. Ülkenin de direği kadınlarımızdır. Ulusal kurtuluş savaşında Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ulusal kurtuluş mücadelesini sürdürürken ona el veren, destek veren kadınlarımızdı. Kadınlarımız düşmanla göğüs göğüse mücadele etti. Şimdi de bakıyorum tarlada, ahırda çalışan kadınlarımız. Onun için onların emeklerine sağlık, yüreklerine sağlık” dedi.
“Kazlarımız, Türkiye'nin en önemli zincir marketlerinde ‘Mersinden’ markasıyla satıldı”
Akdeniz, Erdemli ve Toroslar ilçelerine verilen destekler hakkında bilgiler paylaşan Başkan Seçer, “Bugün burada Toroslar, Erdemli ve Akdeniz ilçelerimizin üreticilerine sulama borusu ile bazı alet ekipmanlar vereceğiz. Nedir bunlar? Ceviz soyma, taş kırma ve hamur yoğurma makinesi. Bunlardan en önemlisi bence hamur yoğurma makinesi. Kadınların işlerini kolaylaştırıyor. Böylece sabahın kör karanlığında kalkma derdi de ortadan kalkıyor. Bir de geçen yıl başladığımız, hani bu sadece Kars'ta kaz yetişir diyorlar ya sanki başka memlekette kaz yetişmezmiş. Vallahi biz üreticilerimizle geçen yıl yetiştirdik ve Türkiye'nin en büyük, en önemli zincir marketlerinde de gayet güzel ‘Mersinden’ markasıyla satıldı. Yiyenlere afiyet, şeker olsun. Üreticilerimiz için de Allah bereket versin. Demek ki çalışınca her yerde oluyor” diye belirtti.
“Bu üretimler kadınlarımıza muazzam destek sağlıyor”
Bu yıl 35’i kadın toplam 50 yetiştiricinin her birine 100 kaz vereceklerini belirten Başkan Seçer, “Ayrıca belediyemizin de içinde olduğu 1000'er adetlik üretim yapacağız, bu kadınlarımızın yanında. Her yetiştiricimize de yem desteği vereceğiz, 600 kilogram. Bu üretimler kadınlarımıza muazzam destek sağlıyor. Onlar da kendilerini iyi hissediyor. Diyor ki ‘Bak ben de çalışıyorum, ben de kazanıyorum. Kocamın eline bakmıyorum. Çocuğuma harçlık verirken kendi kazancımdan olduğu için daha çok hoşuma gidiyor.’ Ben kadın üreticilerle konuştum. Bana böyle söylediler. ‘Kendim çalıştığım zaman, kocamdan aldığım harçlıktan benim için daha değerli. Hele hele bunu çocuğa harçlık olarak verdiğim zaman değme keyfime’ diyorlar. Bana kadınlarımız söylüyor. Doğru mu söylüyorlar? Doğru söylüyorlar tabii. Söylediğim gibi bu üretimi geçen yıl da yapmıştık, inşallah gelecek sene de bunu devam ettireceğiz” diye konuştu.“Belediyemiz Türkiye'nin en önemli, en değerli, en güçlü belediyelerden biridir”
Dolar kurunun yükseldiğini ve bunun tarım girdi maliyetlerine etkisini değerlendiren Başkan Seçer, şunları söyledi: “Bütün çiftçilerimizin girdilerini etkiliyor. Akaryakıtı başta; gübreyi, ithal tohum alıyorsanız ithal tohumu, aklınıza ne geliyorsa, zirai ilacı, sıvı gübreyi. Hepsini etkiliyor. Bugün dağıtacağımız sulama borularının fiyatlarını da etkiliyor. Biz bugün burada 19 bin metre, yani 19 kilometre sulama borusu desteği yapacağız. 2020 yılında 60 kilometre, 60 bin metre dağıtmıştık. 2020-2021 pandemi dönemi, kriz dönemi hatırlayın. 57 bin metre 2021'de dağıttık. Bu yılda toplam 62 bin metre. Bunların 45 bin metresi de bugün dağıtımını yapacağımız hdpe. Kalan kısmı da çelik boru olacak. Biz bu projeye başladığımızda 1 liraya aldığımız boru şu anda kaç lira biliyor musunuz? 7 lira, 8 lira. 6 kat, 7 kat, 8 kat fiyat farkı var. Ama bizim belediyenin bir özelliği var. 3 yıllık Belediye Başkanınız vatandaşına konuşurken, Meclis’te konuşurken, bir yerde bir bilgi aktarırken, hiçbir zaman şunu söylemedi. ‘Ben köy yollarını yapamam. Çünkü param yok. Ben tarıma destek veremem. Çünkü param yok. Ben belediye otobüslerini seferden çekeceğim. Çünkü mazot çok pahalı, toplu taşıma cebimizden çok para alıyor, çok zarar ediyor. Ben bundan sonra toplu taşımadan çekiliyorum. Ben fakir bir belediyeyim. Ben hizmet yapamam. Hükümet beni desteklemiyor. Bugüne kadar Belediye Başkanınız böyle bir laf söylemedi. Bunu benden duyan oldu mu? Duyamazsınız. Allah akıl vermiş, fikir vermiş. Vatandaşlar da bana oy vermiş. Hem akıl, fikir, bir de destek. Yani bir mantık, bir de manevi bir güç var. Kalben bir destek, bir sorumluluk omuzlarımızda. Belediyemiz Türkiye'nin en önemli, en değerli, en güçlü belediyelerden biridir. Bunu haykırarak söylüyorum. Vatandaşlarımın her türlü ihtiyacı karşılanacaktır. Yakışığı yapılacaktır. ‘Elimizden gelen budur’ öyle bir söylemimiz olamaz. Elimizden gelir evelallah. İsraf yok. 1 liralık malı 3 liraya almak yok. Doğru yatırımlar var, gereksiz yatırımlar yok. Onun için belediye tıkır, tıkır, tıkır, tıkır çalışıyor çok şükür. Kalan 2 yıllık görev süremiz içerisinde de Allah bizi mahcup etmesin. Başladığımız günden bugüne yaptığımız hizmetlerin iki katını alacaksınız. Biz ne yaptığımızın farkındayız, ama evelallah kalan 2 yılda çok daha süratli, çok daha hızlı hizmetleri sizlere ulaştıracağız. Toroslara bugün dağıtılacak boru miktarını söyleyeyim. 5012 metre. Erdemli'ye 4000 metre. Akdeniz'e de 3604 metre. Bunlar hdpe borular. Çelik borular geldiğinde de Toroslara 2960 metre, Erdemli'ye 3500 metre olmak üzere 6.460 metre daha çelik boru dağılmış olacak ve toplam 19 bin 76 metre sulama borusu dağıtımı tamamlanmış olacak”
“Biz asla ayrımcılık yapmayacağız, yapamayız”
Üreticiyi destekleyen hizmetlerde ayrımcılığa asla izin vermediklerini vurgulayan Başkan Seçer, "Altını karakalemle çiziyorum. Hiçbir ayrım yapmadan; bu senin partilin, bu benim partilim, hepimiz bu al bayrak altında yaşıyoruz. Bizim bölgemiz, etnik kökenimiz, mezhebimiz, meşrebimiz, siyasi görüşümüz ne olursa olsun hepimiz kardeşiz. Biz ayrımcılık yapamayız. Biz asla ayrımcılık yapmayacağız, yapamayız” diye belirtti. Makine-ekipman desteklerini anlatan Başkan Seçer, “Erdemli'ye 1 adet taş kırma makinesi hayırlı olsun. Toroslara, Ayvagediği Sulama Kooperatifi’ne ceviz soyma makinesi. Akdeniz Ziraat Odası’na 1 adet dal budak kıyma makinesi. Sizlere de hayırlı uğurlu olsun. Şimdi asıl önemli olan bacılarım için hamur yoğurma makinesi. Bu törende 7 adet Toroslar’a, 6 adet Akdeniz'e, 2 adet de Erdemli'ye gönderiyoruz. Toplam 80 adet dağıtacağız burada. Şöyle yapıyoruz. Hiç seçim yok. Kim müracaat ediyorsa, hangi köy müracaat ediyorsa; tabii bu imece usulü kullanılacak, herkes kullanacak bunu. Muhtara teslim ediyoruz. Bacılarıma da hayırlı uğurlu olsun” dedi. Üreticiye destek vermeye devam edeceklerini dile getiren Başkan Seçer, şu ifadeleri kullandı: Bir önemli destek kalemimiz de fide fidan desteği. Hatta nergis soğanı. Bu bölgelere de veriyoruz. Bakın; 2020 yılında 376 bin adet dağıtmışız. 2021'de 427 bin. Bu yılda 350 bin talep olmuş. Talep doğrultusunda yapıyoruz. Bu yıl neler dağıttık biliyor musunuz? Hem şu anda hepsi toprağa indi. Adaçayı fidesi bile dağıttık. Farklı ürünlere girmek lazım. Raf değeri daha yüksek, katma değeri yüksek, alışılmışın dışında. Avokado çok para kazandıran bir ürün. Aile işletmelerine de uygun. Yani bir köyde evin önüne 3-5 ağaç dikilsin, emin olun evdeki çocukların eğitim masrafını karşılarsınız. Adaçayı fidesini 70 bin adet dağıtmışız, şu anda toprakla buluşmuş. Passiflora bu da yeni bir tropikal bitki. Bu da çok önemli meyve. Bunun da alıcısı çok. Manavda pazar değeri çok. 7 bin 375 adet dağıtmışız. Avokado fidanı 3 bin 865 adet dağıtmışız. 6 bin 135 adet daha dağıtacağız. Yani yaklaşık o da 10 bin adet olacak. Yine alıç fidanı 5 bin 300 adet. Ceviz fidanı 20 bin adet dağıtacağız. İncir fidanı 15 bin adet. Harnup fidanı 4 bin adet. Badem fidanı 15 bin adet. Lavanta fidesi ve nergis soğanı, her birinden 100 bin adet. Ürettikçe kazanacağız. Her köyde bu üretimi yapacak kadınlarımızın, üreticilerimizin çiftliğine, evine bu yardımları, katkıları, destekleri yaptığımız sürece emin olun belirli bir süre sonra kentimizin refah düzeyi artar. Bize gelen kötülük boşluktan gelir. Üretmemezlikten gelir. Güçlü ülkelerin sömürgesi oluruz. Onun için üretmek esas olacak. Hepimiz için.”